“3-9 Kasım Organ Bağış Haftası” etkinlikleri kapsamında Mardin İl Sağlık Müdürlüğü ve Mardin Artuklu Üniversitesi işbirliği ile “Haydi Mardin Organ Bağışına” konferansı düzenlendi.
Artuklu Üniversitesi Atatürk Kültür Merkezi konferans salonunda düzenlenen konferansa Diyarbakır İl Sağlık Müdürlüğü yöneticileri, kamu kurum ve kuruluş temsilcileri, STK Temsilcileri, il ve ilçelerden gelen sağlık çalışanları ile Artuklu Üniversitesi Akademisyen ve öğrencileri katıldı.
Konferansta açılış konuşması yapan Mardin İl Sağlık Müdürü Saffet Yavuz, ülkemizde her yıl 3-9 Kasım tarihleri arasında Organ Nakil Haftası olarak kutladıklarını hatırlatarak sözlerine başladı.
Organ bağışı, kişinin hayata serbest iradesi ile tıbben yaşamı sona erdikten sonra doku ve organlarının başka hastaların tedavisinde kullanılmasına izin verilmesi anlamına geldiğinin altını çizen Yavuz, Sağlık Bakanlığı tarafından 3-9 Kasım tarihlerinde, organ ve doku bağışının temini, organ bağışı bilincinin gelişmesi ve bilgi eksikliğinin giderilmesi amacıyla çeşitli etkinlikler düzenlendiğini belirtti.
“Bağışlanan her organ, filizlenen bir hayattır” sloganıyla organ bağışının ehemmiyetine değinen Yavuz, şöyle dedi:
“Ülkemizde organ bağışları Sağlık Bakanlığı kontrolü ve denetiminde yapılmaktadır. Türkiye Organ ve Doku Nakli Bilgi Sistemi vasıtasıyla organ dağıtımı adaletli ve şeffaf biçimde yapılmaktadır. Sağlık tesislerimiz organ nakli faaliyetleri için yeterli donanıma, deneyimli nakil ekiplerine ve nakil merkezlerine sahiptir. Aşılması gereken önemli bir konudur organ bağışı. Unutmamak gerekir ki, her bağış yeni bir hayattır. Organ bağışı yapmak isteyen vatandaşlarımız İl Müdürlüğümüze, Aile Sağlığı Merkezlerimize, Toplum Sağlığı Merkezlerimize, İlçe Sağlık Müdürlüklerine başvurabilirler. Elektronik ortamda e-Nabız ve e-Devlet üzerinden de bu bağışlar yapılabilmektedir.”
Kentte 2019 yılında 6 beyin ölümü gerçekleştiğini bunlardan birinin Mardin Devlet Hastanesinde, 5’inin de Mardin Park Hastanesinde olduğunu belirten Yavuz, “2002 ve 2017 yılları arasında Mardin’de bin 127 donör bağışçımız varken, 2018’de 533, 2019’da 957 vatandaşımız daha bu halkaya katılmıştır. Bu konferansın düzenlenmesinde emeği geçen herkese teşekkür ediyorum.” ifadelerini kullandı.
Konuşmaların ardından Artuklu Üniversitesi Sağlık Yüksek Okulu Dekanı Prof. Dr. Canan Eren Dağlı da, Organ Bağışı ve Önemi ile ilgili konuşmasıyla devam ederken, konferans Diyarbakır Eğitim Araştırma Hastanesinden Doç. Dr. Nurettin Ay, Uzm. Dr. Vahhaç Alp, İl Müftüsü İsmail Çiçek, Mardin Özel Park Hastanesi Anestezi Uzm. Dr. Ali Rıza Şeren, Artuklu Üniversitesi Sağlık Yüksekokulu Hemşirelik Bölüm Başkanı Öğretim Üyesi Dr. Necmettin Aktepe ve İLKHA Muhabiri Mehmet Arslan’ın konuşmaları ile sona erdi.
“Organlarınız toprak altında çürüyeceğine bağışlayıp hayat kurtarın”
Başından geçen olayı anlatarak, organ bağışının önemine dikkat çeken Aslan, şunları söyledi:
“Kızım daha 18 yaşında ve geçen yıl Bingöl’de medrese eğitimi alırken, aniden rahatsızlandı ve hastaneye kaldırıldı. Bingöl’den de Malaya Turgut Özal Tıp Merkezine sevk edildi. Burada karaciğerinin iflas ettiği söylendi. Biz de Kızıltepe’den gece 02.00 civarında Malatya’ya hareket ettik. Oraya varınca doktorlarıyla görüştük. Karaciğer nakli gerekiyordu, ben hiç düşünmeden ‘veririm’ dedim. Tabi tetkikler yapıldı, ancak karaciğerimi verdiğim takdirde benim yüzde 28 kalacağı için olmaz dediler, kalan kısım sana yetmez dediler. Annesi, kardeşleri ve akrabalarımız bazıları vereceğiz dediler ama onlarınki de olmadı. Sonra kızım fenalaştı, bilinç kaybı oluştu. Ana Bilim Dalı Başkanı ve Karaciğer Enstitü Müdürü Prof. Dr. Sezai Yılmaz ve ekibi geldi. Yoğun bakımda muayene edip çıktı ve dediler ki; ‘Çocuğun şu an komada, saatler aleyhimize işliyor, çocuğun acil nakil olması gerekiyor.’ Ben de ‘hocam risk varsa da benimkimi alın’ dedim ama kabul etmediler. O an yapabileceğim bir şey yoktu, sadece yoğun bakım ünitesi önüne çöküp dua etmeye başladım. Ajansımızın Genel Müdürü aradı, haber yapılması yönünde benimle konuştu. Haber yapılınca, sağ olsunlar Şanlıurfa ve Ağrı’dan iki kişi arayıp karaciğer bağışında bulunacaklarını söylediler. Geceydi, sabah geleceklerdi, ancak saat: 01.30’da hastaneden aradılar, kadavra bulunmuş dediler. Ben de hemen hastaneye gittim. İzmir’den karaciğer getirildi ve sabah erkenden nakil yapılmış oldu. Allah ondan razı olsun Sezai Hoca gece boyunca nakil yapılması için yoğun bir telefon trafiği gerçekleştirdi, nakil bulunduktan sonra da sabah erkenden ameliyatı gerçekleştirdi. Hocalarımız böyle özveriyle çalışıyorlar. Şu an durumu iyi, çok şükür. Orada o kadar insan dramıyla karşılaştım ki, anlatılamaz. 20 yaşındaki gençten 40 yaşındaki yetişkine kadar birçok insan organ nakli bulunmadığı için vefat etti. Eğer yeterince organ bağışında bulunmuş olunsaydı şimdi 29 bin insan nakil beklemezdi. Lütfen; organlarınız toprak altında çürüyeceğine bağışlayın ve hayat kurtarın.”