Öter, konuyla ilgili yaptığı yazılı açıklamada, “Milli servet ve milli üretimimiz olan tarımımız açısından 2021 yılı kurak ve çok sıkıntılı geçiyor. Ülkemizin hububat ve bakliyat ihtiyacının yaklaşık yüzde 20’si Mardin ovamızda üretiliyor. Mardin ovamız son yirmi yılın en kurak mevsimini yaşıyor. Kuru/susuz alanda ekili tarımımız hâlihazırda kurumuş, telef olmuş durumdadır. Sadece çiftçilerimizin kendi imkânlarıyla açtıkları ve yer yer 500-600 metre derinliğe ulaşmış sondaj kuyulardan ve elektrikle sulama yapılan sulu tarım kalmıştır. Şayet elektrikte herhangi bir kesinti yaşanırsa sulu tarımın da kuruyup, telef olma riski söz konusudur. Bu konuda Mardin ve bölge çiftçilerimizle birlikte hepimiz endişeliyiz.” dedi.
Mardin ve bölge çiftçilerinin yaklaşık yüzde 80’inin yüksek elektrik borcu nedeniyle icralık olduğunu hatırlatan Öter, şöyle dedi:
“Mardin’de aktif faaliyet yürüten, duyarlı sivil toplum örgütlerimiz ve hububatçılarımız olarak yaptığımız araştırmada çiftçilerimizin tarım üretiminde kullandıkları yüksek elektrik faturalarının 4/1 Vergi ve TRT katkı payları vs. Oluşturmaktadır. Yani çiftçilerimizin ödemek zorunda kaldığı Her dört liranın bir lirası KDV, TRT vs. Katkı payıdır. Çiftçilerimiz yüksek girdi maliyetleri nedeniyle zaten zor durumdadır. Çiftçi ne kurumsal nede bireysel vergi mükellefidir. Geri dönüşü olmayan KDV ve benzeri vergi kalemlerinden kesinlikle çiftçi muaf tutulmalıdır. Bu konu çok önemlidir, çünkü 84 milyon insanımızın sofrasına gelen gıdanın hammaddesi cefakâr çiftçinin alın teri ve emeği sayesindedir. Çiftçilerimize ağır yük getiren ve faturalarına yansıyan tüm vergi ve katkı paylarının bir an önce kaldırılmasını ve daha önce tahsil edilmiş vergi ve katkı paylarının çiftçilerimize iade edilmesini özellikle hükümetimizden bekliyor ve talep ediyoruz.”