Mardin’in Ömerli ilçesine bağlı kırsal Çimenlik Mahallesi’nde, ormanlık ve ziraat alanı olmak üzere toplamda 290 dekar alanın zarar gördüğü yangına takviye ekibi olarak sevk edilen Mazıdağı İlçe Orman Şefliği ekibinde görev alan Servet Irmak, yangının şiddetini gösterdiği ormanlık alanda, yangından kaçışan yavru bir tavşan gördü. Irmak, yorgun ve bitkin düşen yavru tavşanı besledikten sonra tekrardan doğaya salmak üzere evine götürdü. Çocukları ile birlikte veterinere götürüp bir bebek gibi besledikleri yavru tavşana ‘Orman‘ ismini veren Irmak, tavşanı yangın arasında gördüğü sırada çok hüzünlendiğini, yavru tavşanı eve getirdikten sonra kısa sürede ailelerinin bir ferdi haline gelen tavşana alıştıklarını, ancak doğal yaşama bırakmak zorunda olduklarını söyledi. Servet Irmak, “Mardin’e bağlı Ömerli ilçesinde yangının meydana geldiği ihbarını aldık, Mardin’deki ekibe takviye ekip olarak gönderildik. Yangını söndürmeye çalışırken alevlerin içerisinden kaçarak bize doğru bir canlının yaklaştığını gördük, yangından kaçışan canlının tavşan olduğunu fark ettik. Biz öncelikle tavşanın yaşadığı bölgede başka tavşan veya ailesi var mı diye kontrol ettik. Çevrede tavşan olmadığını görünce elimizdeki tavşanı koruma altına aldık. Tavşanı alıp evime getirdim, veterinerden kontrollerini yaptırdım. Yavru olduğu için evimde şimdilik şırınga aracılığıyla süt ile beslemekteyiz. Orman ateşten kaçarken bir yavru olması dolayısıyla açıkçası onu ilk gördüğümde çok duygulandım. Yavru tavşanın bulunduğu durum, tıpkı bir insanın yangın veya doğal afetten kendi evinden kaçışmak durumunda kalması gibi gözümde canlandı. Yangın afettir. Ama maalesef insanların eliyle oluşan bir afettir. Ormanı ilk gördüğümde açıkçası ağlayasım geldi, bulunduğu yaşam alanından kopmak durumunda kalması, ailesinin yanında olmaması ve yavru olması dolayısıyla açıkçası beni çok üzdü” dedi.
“Ormandan geldiği için Orman ismini verdik”
Orman yangını ile mücadele sırasında ormandan kaçıştığı için yavru tavşana Orman ismini verdiklerini belirten Irmak, ”Yavru tavşan, ormandan kaçtığından ve yabani bir hayat yaşadığı için ona ‘Orman‘ ismini uygun gördük. Orman, çalışma alanıma daha yakın bir isim. Biz ormanı seviyoruz, bu Ormanı da sevdik. Herkesin de ormanları sevmesini yabani hayatı korumasını, doğaya saygılı olmasını bekliyoruz. Orman ile tanışmamız kötü bir şekilde olduysa da şu anda onunla birlikte olmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Ben evde olmadığım zaman, çocuklarım ve eşim Orman’ın bakımını üstleniyorlar. Biz Orman’ın ormanda olması taraftarıyız; her canlının kendi yaşam alanında yaşaması taraftarıyız. Orman’ın şu anda bizde olmasından dolayı mutluyuz fakat ortamından ayrıldığı için çok üzgünüz” diye konuştu.
