Çocuk yaşta ortaya çıkan migren rahatsızlıklarında en önemli problemin hastalığın tanısının konulamaması olduğunu belirten uzmanlar, erişkinlere nazaran çocuklarda migren belirtilerinin daha çeşitli olduğunu ve belirtilerin görülmesi halinde mutlaka hekime danışılması gerektiğini vurguluyor.
İlk migren atağı 12 yaş öncesi yaşanıyor
Çocukluk çağında migrenin bilinenden daha çok görüldüğünü vurgulayan Nöroloji Uzmanı Dr. Celal Salçini, okul çağındaki çocukların yüzde 10’unda görülen migrene nadir olarak tanı konulabildiğini ve migren hastalarının ilk atağını 12 yaş öncesi geçirdiğini söyledi.
Migren çocukların hayat kalitesini bozuyor
Erişkinlere nazaran çocuklarda migren belirtilenin daha çok çeşitlilik gösterdiğine değinen Nöroloji Uzmanı Dr. Celal Salçini, “Çocuklarda da erişkinlerdeki gibi baş ağrısı, bulantı, kusma, ışık ve sese hassasiyet olabileceği gibi karın ağrısı ve duygu durum değişikliği görülebilir. Migren atakları sıklığı ve şiddeti erişkine göre daha nadir olsa da çocukların hayat kalitesini bozmak için yeterlidir. Belirtileri çeşitlilik gösterdiği için beklenti anksiyetesi ve endişe yaratıyor. Dolayısıyla okul performansı dahil sosyal yaşantısı da bu durumdan etkileniyor. Migren rahatsızlığı bulunan hastalar diğer çocuklara göre iki katı devamsızlık yapıyor” dedi.
En büyük risk aileden gelmesi
Yetişkinlerde olduğu gibi çocukluk çağı migreninin de tedavisinin mümkün ve birbiriyle benzer olduğunu ifade eden Nöroloji Uzmanı Dr. Celal Salçini, “Migren ergenlikten önce erkek çocuklarda, ergenlik sonrasında ise kız çocuklarda daha sık görülüyor. Bu noktada önemli olan tanıyı zamanında koymaktır çünkü yetişkinlerde dahi migren hastalarının yarısı tanı alabiliyor. Ebeveynlerinde yüzde 70 oranında migren görülebiliyor, eğer aile fertlerinde migren rahatsızlığı varsa çocuklar için de risk oluşturan bir durum bu” dedi.