Mardin, çok sayıda dine ve dile mensup insanların asırlardır huzur içerisinde yaşadığı bir diyardır. Türkçe, Arapça, Kürtçe ve Süryanice gibi dilleri konuşan ve bu dillerin lehçeleri ile beraber onlarca farklı dili de kullanan halk, Müslüman, Hıristiyan veya Yahudi olarak bu şehirde huzur içerisinde yaşayabilmektedir. Böylesine kültürel dokuya sahip olması, Mardin’in Medeniyetler Şehri kategorisine dahil edilmesine olanak tanımıştır.
Dara Antik Kenti
Türkiye’nin en kıymetli kalıntıları arasında olan Dara Antik Kenti, Mardin’in medeniyetler beşiği bir şehir olduğunu kanıtlayan antik kenttir. Mezopotamya’nın Efes’i olarak tanımlanan kentte yapılan araştırmalara göre %30’u gün yüzüne çıkarılabilmiş güzel bir hazinedir. Kuruluş tarihi hala kesin olarak bilinmese de, şimdilik Persler tarafından milattan önce 3. yüzyılda kurulduğu tahmin edilmektedir.
Kentin büyük bölümü hala toprak altında yer almakta olup yavaş da olsa, bu zenginliği gün yüzüne çıkarma çalışmaları sürmektedir. Gün yüzüne çıkan kalıntılar arasında surlar, mezarlar, köprüler ve sarnıçlar bulunmaktadır. Mardin gezilecek yerler listesinde tarihi dokusu ile ön plana çıkmaktadır.
Dara Antik Kenti’ne giriş ücretsizdir.
Deyrulzafaran Manastırı (Mor Hananyo Manastırı)
Mardin merkeze 20 dakika uzaklıkta bulunan manastıra toplu ulaşım ile gitme imkanı bulunmamaktadır. Merkezden taksi ile 25-30 TL’lik bir maliyetle bölgeye ulaşım mümkündür. Manastır içerisinde gezi rehberi bulunması büyük bir avantajdır. Gezi rehberi için ekstra ücret ödenmemekte, giriş ücreti 10 TL, öğrencilere ise 5 TL olarak belirlenmiştir. Manastırın ilk inşaat tarihi 400’lü yıllar olarak bilinse de, günümüze kadar onlarca farklı asırda eklemeler yapılmıştır. Süryanilerin, Mardin’deki en önemli ibadethanelerden birisi olan Deyrulzafaran Manastırı, aynı zamanda Mor Hananyo olarak da bilinmektedir.
Geniş bir alana yayılan yapı içerisinde 52 adet patriğin mezarı yer almaktadır. Patriklerin, oturur şekilde gömülmüş olması, manastırın ilgi çekici yönlerinden sadece bir tanesidir. Manastır içerisinde güneş tapınağı da bulunmaktadır ve tapınak 4500 yıllıktır. Süryani etnik grubu, Hristiyanlığı dini olarak kabul etmeden önce güneşe taptıkları için bu tapınak yapılmıştır ve inşaatı, manastırın inşaatından 20 asır önce gerçekleşmiştir. Kendine has dokusu ile Mardin gezilecek yerler listesinde ilk sıralara koyulmalıdır.
Deyrulzafaran Manastırı’na tam giriş ücreti 10 TL, öğrenci giriş ücreti ise 5 TL’dir.
Zinciriye Medresesi (Sultan İsa Medresesi)
Zinciriye Medresesi
Merkezde bulunması nedeni ile ulaşımı oldukça rahat olan Zinciriye Medresesi, Eski Mardin’in merkezinde olan 1. Cadde’ye yürüme mesafesinde bulunmaktadır. Mezopotamya manzarasını ayaklar altına seren medrese, özellikle akşam saatlerinde gezilmesi çok daha keyifli bir tarihi yapıdır. İki katlı yapı hakkında daha fazla bilgi almak, ziyaretçilere her an yardıma hazır olan Mardinli çocuklar ile mümkündür.
Artuklu Devleti’nin son sultanı olan Melik Necmeddin İsa tarafından 1385 yılında yaptırılan medresenin eski adı, Sultan İsa Medresesi’dir. Zinciriye adı, Mardin halkı tarafından verilmiştir ve daha yaygın amaçla kullanılmaktadır. 2 katlı eski yapının içerisinde gezilecek yerler arasında türbe, cami ve geniş bir avlu bulunmaktadır. Geçmişte eğitim verilen dershaneler, günümüze kadar sağlam şekilde ulaşabilmiştir.
Zinciriye Medresesi’ne giriş ücretsizdir.
Beyazsu
Beyazsu
Mardin’in Midyat ve Nusaybin ilçeleri arasında kalan Beyazsu, iki ilçeyi birbirine bağlayan yol üzerinde konumlandırılmıştır. Beyazsu Deresi, Nusaybin’e akmakta olup, çoğunlukla çorak olan arazi içerisinde adeta bereket timsali olarak görülmektedir. Tatlı su olması sebebiyle Mardin ve tüm ilçelerinin su ihtiyacını karşılamaktadır. Sadece yaz mevsiminde değil, yılın 365 günü de aynı şiddette akan ender derelerden birisidir.
Beyazsu üzerinde, ailelerin oturmaları için dereye çok yakın kamelyalar inşa edilmiştir. Restoranlar tarafından işletiliyor olsa da sipariş vermek zorunlu değildir. Şehir merkezinden taksiler ile 30-40 TL arası fiyat ile ulaşım sağlanabilmektedir. Özel aracı olan ziyaretçiler, Mardin’den Nusaybin’e giderken 25. kilometrede Beyazsu tabelalarını izlemelidirler. Mardin gezilecek yerler arasına eklenerek doğa ile iç içe güzel bir tatil fırsatı sunmaktadır.
Beyazsu’ya giriş ücretsizdir.
Mardin Çarşıları
Mardin Çarşıları
Mardin’in merkezinde, otantik dokusunu kaybetmemiş çok sayıda çarşı bulunmaktadır. Bunların başında Revaklı, Bakırcılar ve Marangozcular çarşıları gelmektedir. Ayrıca Kayseri, Bedesteni de, Mardin’deki önemli alışveriş merkezlerinden bir tanesidir.
Bakırcılar çarşısında el yapımı bakır gereçler ve özel işlemeli ev eşyaları satılmaktadır. Özellikle Mardin’den hediyelik eşya satın almak isteyen ziyaretçilerin Mardin gezilecek yerler planında uğrak yerleri arasındadır.
Mardin Çarşıları’na giriş için belirli bir ücret talep edilmemektedir.
Revaklı Çarşı
Revaklı Çarşı
Mardin’in otantik havaya sahip çarşılarından bir tanesidir. Çarşı içerisinde bulunan bir atölyede, çarşıya gelen misafirlerin ve Mardin halkının yazdığı birkaç cümlelik güzel anılar bulunmaktadır. Bu çarşıyı ziyaret eden herkes, bu alana kendi anılarını bırakarak, çarşının bir parçası olabilmektedir.
Revak, çarşının üzerindeki kemerli yapıya verilen isimdir. Revaklı Çarşı içerisinde Mardin’e özgü üretimler yapan çeşitli atölyeler bulunmaktadır. Ayrıca çarşı içerisindeki Revaklı Kafe, yeme – içme imkanları ile ziyaretçilere hizmet vermektedir. Hem otantik dokusu hem de sunduğu birçok hediyelik eşya seçenekleri ile Mardin’de gezilecek yerler listesine mutlaka eklenmelidir.
Revaklı Çarşı’ya giriş ücretsizdir.
Tarihi 1. Cadde
Mardin merkeze inen tüm turistlerin ilk önceliği, bu caddeyi gezilecek yerler arasına eklemek olmalıdır. 1. Cadde, şehrin kalbi ve merkezi olarak kabul edilmektedir. Şehrin birçok yapısı da, bir şekilde bu caddeye bağlanmaktadır. O nedenle, gezi turlarının daima başlangıç noktası olarak kabul edilmektedir. Mardin yöresine ait olan ve hediyelik eşya olarak satın alınabilecek çok çeşitli ürünler de tarihi 1. cadde üzerindeki mağazalarda bulunmaktadır.
Eski Mardin’in merkezi konumunda olan cadde üzerinde yeme – içme imkanları da oldukça gelişmiştir. Mardin’deki önemli yapıları ve alanları gezip görmek için buradan kalkan dolmuş, otobüs ve taksiler tercih edilmelidir.
Tarihi 1. Cadde’ye giriş ücreti yoktur.
Mardin Ulu Camii
Mardin ilinde Artuklular dönemine dayanan geçmişi ile Mardin Ulu Cami, şehir merkezinde ziyaretçilerini beklemektedir. Kesme taş ile inşa edilmiş olup, yapıldığı dönemde iki minareye sahiptir. Mardin mimarisinin gelenekselleşmiş mimarisini yansıtmaktadır. Caminin kuzey yönünde dikdörtgen şekli olan avlu bulunmaktadır.
Günümüzdeki minaresi 1888 ile 1889 yılları arasında kare bir kaide üzerine yapılmıştır. 16 farklı kitabesi bulunan Mardin Ulu Cami’nin ilk inşası Diyarbakır Meliki II. Kutbettin İlgazi tarafından gerçekleştirilmiştir. Bir diğer kitabede ise Artuklu Hüsameddin Yavlak Arslan inşa ettirmiştir. Günümüze kadar gelebilmesi için belirli aralıklarla restore edilmiştir. Cami, mimari özelliklerinin yanı sıra mihrabın solundaki duvarda yer alan Sakal-ı Şerif için de ziyaret edilmektedir. İnanç turizmi amacıyla Mardin’de gezilecek yerler listesinde ilk sıralara yerleştirilmelidir.
Mardin Müzesi
Mardin iline bağlı Artuklu ilçesinde olan Mardin Müzesi, bir grup Süryani evinin ortasında binasıyla ziyaretçilerini beklemektedir. Müze içerisinde bölgenin kültürel ve tarihsel özelliklerini gözler önüne seren etnografik ve arkeolojik eserler sergilenmektedir.
Bu eserlerin en eski geçmişi Tunç Çağı’ndan Osmanlı Dönemi’ne kadar uzanmaktadır. Başlıca eserler içerisinde takılar, damga mühürler, keramikler, kült kaplar, gümüş ve bakır sikkeler ve daha fazlası yer almaktadır.
Mardin Müzesi’ne giriş ücreti 10 TL’dir.
Mardin Kalesi (Kartal Yuvası)
Geçmişinin Sümerlere uzandığı düşünülen Mardin Kalesi, Mardin merkezde bulunmaktadır. İlk yerleşimin 10. yüzyılda Sümerlere kadar dayandığı ve daha sonra ise Akad, Mitani, Hitit, Asur, İskit, Babil, Pers, Roma, Bizans, Arap, Selçuklu, Karakoyunlu, Akkoyunlu ve Osmanlı devletleri tarafından kullanıldığı bilinen köklü tarihe sahip olan kaledir. Kartal Yuvası olarak da bilinmektedir.
Mardin Kalesi içerisinde gezilecek yerler listesinde iki adet cami, saray, hamam, erzak depoları ve sarnıçlar bulunmaktadır. Günümüze kadar bir bölümü gelmeyi başarmış olsa da, Mardin’de görülmesi gereken yerler listesinde yer edinmiştir.
Mardin Kalesi’ne giriş ücretsizdir.
Sakıp Sabancı Mardin Kent Müzesi
Mardin merkeze bağlı Şehidiye Mahallesi üzerinde yer alan Sakıp Sabancı Mardin Kent Müzesi, Diyarbakır Valisi Hacı Hasan Paşa tarafından Süvari kışlası ve vergi dairesi olarak inşa edilmiş bina içerisinde hizmet vermektedir. Ermeni kökenli Sarkis Elyos Lole, binanın mimarisini üstlenmiştir. Özel müze statüsü olan Sakıp Sabancı Mardin Kent Müzesi’nde müzecilik faaliyetleri dışında eğitim programları, seminerler ve konferanslar düzenlenmektedir.
Müzenin bir bölümünde Mardin ilinin geçmişten günümüze kadar gelen yöresel gelenek ve göreneklerini anlatan eserler sergilenmektedir. Diğer bölümler ise Mardin’e özgü kuyumculuk, dokumacılık, taş oymacılığı, yerel kıyafetler ve daha fazlasına ev sahipliği yapmaktadır. Müzecilik alanında sunduğu seçenekler ile Mardin’de görülmesi gereken önemli bir yer olarak kabul edilmektedir.
Müzeye tam giriş ücreti 10 TL, indirimli giriş ücreti ise 5 TL’dir.
Geleneksel Mardin Evleri
Sarı kalker taşlar ile inşa edilmiş olan Mardin Evleri, üzerinde yer alan farklı motifleri ile dikkat çekmektedir. Bölgeden çıkarılan sarı kalker taşlar, özenli bir şekilde evler için kullanıma hazır hale getirilmektedir. Bu evlerin bazı bölümlerinde ise ahşap işçiliği kullanılmaktadır.
Geleneksel Mardin Evleri’nin iç avlusu, bahçesi, deposu ve ahır amacıyla kullanılan bölümleri de vardır. Yaz aylarında yaşamlarını sürdürdükleri bölüme eyvan denilmektedir. Büyüleyici güzellikteki bu evler, 1979 yılında kentsel sit alanı ilan edilmiştir.
Kasımiye Medresesi
Mardin iline bağlı Artuklu ilçesinde bulunan Kasımiye Medresesi, Artuklu döneminin mimari özelliklerini taşımaktadır. İlk inşasına Artuklular başlamış, Moğol saldırılarından ötürü yarım kalmıştır. İnşasına Kasım İbn Cihangir’in emri üzerine yeniden başlanarak 15. yüzyılın sonlarına doğru tamamlanıp bitirilmiştir.
Uzun yıllar boyunca bulunmuş olduğu bölgenin en önemli eğitim merkezi kabul edilen medrese, 1. Dünya Savaşı esnasında kapanmıştır. İçerisinde bir adet türbe, bir adet çeşme ve iki adet mescit bulunmaktadır. Tek bir avluyu çevreleyen iki katlı bir binadır. Medreseye giriş ücretsizdir.
Kırklar Kilisesi (Mor Behnam)
Mor Behnam ve kız kardeşi Saro adına inşa edilen Kırklar Kilisesi ziyaret esnasında yerli halktan öğrenebileceğiniz hoş bir hikayesi vardır. Yapılan araştırmalara göre geçmişinin 569 yılına dayandığı ortaya çıkarılmıştır.
Kilise, ince taş işçiliğinin en güzel örneklerinin sunan mihraplara sahiptir. Kök boya ile yapılan 1500 yıllık baskı perdeleri, büyük avlusu, ahşaptan yapılan mihrap kapıları, çan kulesi evi ve göz kamaştıran güzellikteki taş oymacılığı ile görülmeye değer yerler arasındadır.
Kilise günümüzde hem ibadete açıktır hem de ücretsiz ziyaret edilebilmektedir.
Meryem Ana Kilisesi ve Patrikhanesi
Meryem Ana Kilisesi ve Patrikhanesi, Mardin merkeze bağlı Cumhuriyet Meydanı üzerinde bulunmaktadır. Antakya Patriği İgnatios Antuhan Semheri’nin emri üzerine 1986 yılında inşa ettirilen kilise, Süryani Katolik Cemaati tarafından kullanılmaktadır. Dini merkez olarak kullanılan kilise, yoğun ilgi görmektedir.
Patrikhane bölümü ise 1895 yılında inşa edilmiştir. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından 1988 yılında kontrol altına alınan patrikhane, 1995 yılında restore edilip müze olarak ziyarete açılmıştır. Mardin ziyareti esnasında görülmeye değer yerlerden birisidir. Kiliseye giriş ücretsizdir.
Mor Gabriel Manastırı
Mardin ilinin Midyat ilçesine bağlı Güngören köyü sınırlarında bulunan Mor Gabriel Manastırı‘nın geçmişi 397 yılına dayanmaktadır. Yapılan araştırmalara göre Zerdüşt tapınağının üzerine Çmuel ve Şemun tarafından inşa ettirilmiştir. Döneminin en önemli yapıları arasında yer alan manastıra Roma imparatorları bağış yapmıştır.
Turabdin Metropoliti olan Mor Gabriel’den ismini alan manastır, meşe ağaçları ile çevrili bir tepe üzerindedir. Belirli aralıklarla restore edilerek günümüzde halini almıştır. Manastıra giriş ücreti 5 TL’dir.