Türkiye’nin hububat ve bakliyat ihtiyacının yüzde 20’sini karşılayan Mardin’in Kızıltepe ve Derik ilçesinde DEDAŞ, 14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü’nde borçları yüzünden çiftçinin elektriğini kesti. Salgın döneminde gıda ihtiyacının ne kadar önemli olduğunun ortaya çıktığını ifade eden Kızıltepe Çiftçiler Derneği Başkanı Mikail Erbey, sorunlarına çözüm ve kendilerine destek istedi.
Türkiye’nin hububat ve bakliyat ihtiyacının yüzde 20’sini Mardin ovası karşılıyor. Ancak çiftçiler gelen yüksek faturaları ödeyemediği için elektrikleri sürekli kesiliyor. Bu durum en sonra 14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü’nde yaşandı. Koranavirüs salgını döneminde üretim yapanlara yönelik hükümet tarafından çeşitli destek paketleri açıklanırken, Mardin’in tarım bölgesi olan Kızıltepe ve Derik’te Dicle Elektrik (DEDAŞ) çiftçilerin sulama yaptığı elektrik hattını yine kesti. Elektriğin kesilmesiyle köylüler evlerinde içme suyu ihtiyacını da karşılayamıyor. Bundan önce de DEDAŞ salgın günlerinde çiftçilerin elektrik borcunu gerekçe göstererek, mazot ve gübre desteğine el koymuştu. Yaşananları çiftçilerle konuştuk.
Buğdayın süt dönemi
Derik’te 35 yıllık çiftçilik yapan Nurettin Kılıç, çiftçiye yüksek miktarlarda elektrik faturası kesildiğini ve çiftçinin ödemekte zorlandığını söyleyerek DEDAŞ’ın elektrikleri kesmesiyle de çiftçinin daha fazla mağdur olduğunu belirtti. Kılıç, “DEDAŞ Çiftçiler Günü’nde sulama kanalı dahil enerji vermemeye başladı. Köylerin bir kısmında tek faz olduğundan dolayı da içme suyu sıkıntısı da başladı. Zaten çiftçilerin aldığı desteklemelerine de el konuldu. Borcu olan olmayan herkesin elektriği kesiliyor. Zaten fahiş faturalar kesiliyor. 100 dönümlük tarlaya 125 bin TL fatura geliyor çiftçi nasıl ödesin? Tarlayı satsak o kadar etmiyor. Mazot desteklerine el konuldu. Tarım artık bitme noktasında buğdayın süt döneminde elektriği kestiler. Bu süt döneminde sulanmadığı zaman verim yüzde 50 düşüyor. DEDAŞ her üretim döneminde elektriği kesiyor daha rutin bir hal almış. Çiftçiyi en zor durumda bırakacakları dönemi çok iyi biliyor ve bu dönemde kesiyorlar. Burada insan hayatı çok ucuz zaten hayvanlar da susuz bırakılıyor, bu kuyuların elektriği kesilince” dedi.
Gıdanın önemli olduğu zaman
Evrensel’e konuşan Kızıltepe Çiftçiler Derneği Başkanı Mikail Erbeyi, DEDAŞ’ın elektrik kesintilerinin salgından önce başladığını belirterek, bu süreçte çiftçilerin fazlasıyla mağdur edildiğini ve üretimi sekteye uğratan sonuçları da beraberinde getirdiğine dikkat çekti. Erbeyi, Mardin başta olmak birçok yetkiliyle yaptıkları görüşmelerden sonuç alamadıklarını da ekleyerek “Çiftçinin ödeyemeyeceği faturalar kesiyorlar. Üretimin ne kadar önemli olduğunu salgında gördük. Dünyada ve ülkemizde gıdanın ne kadar önemli olduğunu gördük. Ekmeksiz sebzesiz ve gıdasız kalamazdık evlerimizde. Salgın döneminde çiftçinin mazot gübre desteğine el konuldu. Buğdayın en hassas olduğu dönemde ve Çiftçiler Günü’nde çiftçinin elektriği kesildi” diye konuştu.
Yüz binlerce dönümlük arazi elektriksiz
Erbeyi, duruma dair bakanlık başta olmak üzere yetkililerle yaptıkları görüşmelerden de sonuç alamadıklarını ekleyerek “Mardin’deki bütün faaliyet gösteren partilerle görüştüm duruma dair. Bakanlıkla salgın öncesi konuştuk henüz yanıt alamadık. Derik’te 600 bin dönümlük tarım arazisinin 300 bin dönümünün elektriği kesilmiş durumda muhtarlar derneği ve ziraat odasından aldığım bilgiler doğrultusunda. Kızıltepe’de 300-400 bin dönümün elektriği kesildi. Borcu olanın da kesildi olmayanın da hatlar bir olduğu için köylerde yaşayan insanlar bile bu durumdan müzdarip. Bu duruma karşı ne bakanlık ne de yetkililerden ses seda yok” diye belirtti.
“Kabul edilebilir bir uygulama değil”
Mardin’in Derik ilçesinde yaşayan Avukat Heja Mercan ise hukuki süreç başlatacaklarını belirterek şu değerlendirmeyi yaptı: “Tarımsal sulama borçları nedeniyle yaşanan sorunun, köy içerisinde yaşayan ancak borcu olmayan halkın mağduriyet yaşamasına sebep olması köy halkını çileden çıkarmıştır. Bir kişinin borcu yüzünden on kişinin elektriğini kesmek dünyanın hiç bir yerinde kabul edilir bir uygulama değildir. Dünyanın Kovid-19 ile mücadele ettiği ve ülkemizde de mücadelenin hat safhada olduğu bir süreçte halkın elektriğini ve suyunu kesmek kabul edilemez. Anayasa’nın 48. ve 167. maddeleri gereğince devlet, elektrik enerjisinin kaliteli, sürekli, kesintisiz, düşük maliyetli şekilde tüketicilerin kullanımına sunulması ve bu sayede istikrarlı bir elektrik enerjisi piyasasının oluşturulması amacıyla gerekli tedbirleri almakla yükümlüdür. Bu konuda devletimizin ilgili şirket olan DEDAŞ ile gerekli müzekkerelere başlamasını ve arabuluculuk ortamını hazırlayıp mağduriyetleri gidermesini ülkemizin tarıma en ihtiyaç duydugu bir dönemde heyecanla beklemekteyiz.”