Uyanış: Büyük Selçuklu son bölümü izleyenler Sultan Kılıçarslan kimdir? Uyanış Büyük Selçuklu Devleti 1. Kılıçarslan Kimdir? Sultan Kılıçarslan Hayatı ve Ölümü! sorularını merak ediyor. İşte detaylar…
KILIÇASLAN KİMDİR?
Kılıçarslan, Anadolu Selçuklu Devleti’nin kurucusu Kutalmışoğlu Süleyman Şah‘ın oğlu ve ikinci Anadolu Selçuklu sultanıdır. 1079 yılında doğduğu rivayet ediliyor.
I. Kılıç Arslan ya da Kılıçarslan (1079 – 13 Temmuz 1107), Anadolu Selçuklu Devleti’nin kurucusu Kutalmışoğlu Süleyman Şah’ın oğlu ve ikinci Anadolu Selçuklu sultanıdır.
I. Haçlı Seferi’nde mağlup olup başkent İznik‘i Bizans’a teslim etmek zorunda kaldıktan sonra 1101 Haçlı Seferi’nde üç ayrı Haçlı ordusuna karşı kazandığı başarılarla Haçlı hareketini durdurmuş; İstanbul’dan Suriye’ye giden yolun hem Bizans, hem de Haçlı ordularına kapanmasını sağlamıştır.
I. Kılıç Arslan, Haçlılarla yaptığı mücadelelerin yanı sıra Anadolu’da yaptığı seferlerle devletinin rakibi Danişmendli Beyliği’nin nüfuzunu kırmak için çalıştı; son döneminde Malatya’yı merkez yaparak devleti Doğu Anadolu’nun en güçlü devleti hâline getirdi. Dedesi Kutalmış’tan beri süregelen Büyük Selçuklu tahtını ele geçirme çabasını sürdürerek Musul’u ele geçirdi. Burada Büyük Selçuklu hükümdarı adına okunan hutbeyi kendi adına çevirterek Büyük Selçuklu tahtına adaylığını gösterdi.
Genç yaşta ölümü ile Haçlılar’a karşı yürütülen mücadele ve Anadolu Selçuklu Devleti’nin siyasî birliği zaafa uğramış, Anadolu Selçukluları fetret devri içine girmiştir.
KILIÇARSLAN HAYATI!
Doğum tarihi ve yeri kesin olarak bilinmez. Babası, Anadolu Selçuklu Devleti’nin kurucusu Kutalmışoğlu Süleyman Şah’tır. Adı Bizans kaynaklarında “Klitziasthlas” olarak geçer; Latin kroniklerinde babasının adıyla (Soliman) zikredilir.
Süleyman Şah’ın 1086 yılında Suriye seferinde Melik Tutuş’la mücadelesi sırasında giriştikleri Ayn Seylem Savaşı’nda ölümünden sonra oğulları Kılıç Arslan ve Kulan Arslan, Tutuş tarafından Antakya’ya götürülmüştür. Daha sonra 1087 ilkbaharında bölgeye gelen Büyük Selçuklu Devleti Sultanı Melikşah ise Kılıç Arslan ve Kulan Arslan’ı İsfahan’a götürmüştür. Böylece Melikşah, ölümüne kadar Süleyman Şah’ın bu iki oğlunu serbest bırakmamış ve 1086-1092 yılları arasında Kutalmışoğulları’nın Anadolu’da hakimiyetlerine müsaade etmemiştir. Bu yüzden Anadolu Selçuklu Devleti, Melikşah’ın ölümüne kadar altı yıl saltanat naibi Ebu’l-Kasım’ın hükümdarlığında kalmıştır. Kılıç Arslan ve Kulan Arslan, 1092 yılında Melikşah’ın ölümüyle beraber serbest kalmış ve İznik’e gitmişlerdir. Bâzı kaynaklara göre Melikşah’ın ölümünden sonra meydana gelen taht kavgaları sırasında ortaya çıkan karışıklıktan yararlanarak kaçmışlar, bâzı kaynaklara göre Büyük Selçuklu tahtına çıkan Sultan Berkyaruk’un izni ile Anadolu’ya geçebilmişlerdir.
KILIÇARSLAN NASIL ANADOLU SELÇUKLU SULTANI OLDU?
Sultan Melikşah’ın 485’te (1092) vefatı üzerine kardeşi Kulanarslan ile birlikte Sultan Berkyaruk’un izniyle İsfahan’dan Anadolu’ya dönmek için yola çıkan Kılıcarslan, eskiden babası Süleyman Şah’a tâbi olan Orta Anadolu’dan büyükçe bir kuvvet toplayarak 485 sonlarında (1092 sonları, 1093 başları) İznik’e geldi. Bu sırada İznik’te idareyi elinde tutan Ebülgazi’nin iktidarı kendisine teslim etmesiyle de Anadolu Selçuklu tahtına çıktı. Kılıçarslan, sultan unvanını aldı ve İznik’teki muhariblerin kadın ve çocuklarını getirerek şehirde yerleştirerek şehri kendisine payitaht (başkent) yaptı.
KILIÇARSLAN NE ZAMAN, NEREDE VE NASIL ÖLDÜ?
Kılıçarslan, 13 Temmuz 1107’de Habur Çayı’nda vefat etti. Kılıcarslan’ın el-Cezîre ve Kuzey Suriye’de hâkimiyet kurmasından rahatsızlık duyan Mardin Artuklu Beyi Necmeddin İlgazi ile Halep Meliki Rıdvân ona karşı Çavlı ile birleşerek Kılıcarslan’ın hâkimiyetini kabul etmiş olan Rahbe’yi ele geçirdiler (24 Ramazan 500/ 19 Mayıs 1107).
Bunu haber alan Kılıcarslan, Çavlı üzerine yürümeye karar verdi. Anadolu’dan kendisine takviye birlikleri yollanmasını istedi. Ancak bu birliklerin gelmesini beklemeden Habur suyu kenarında savaşa karar verdi. Kılıcarslan’ın yanındaki beyler Çavlı’nın askerlerinin çokluğunu farkedince savaşı göze alamayıp çekildiler. Kılıcarslan’ın kuvvetinin iyice azalmasından yararlanan Çavlı hemen saldırıyı başlattı (20 Zilkade 500/ 13 Temmuz 1107).
Kılıcarslan, sayılarının azlığından dolayı daha savaşın başında moralleri bozulan askerlerinin savaş alanından kaçmaya başlamaları üzerine artık başarıya ulaşmanın mümkün olmadığını anladı. Esir düşmemek için karşı kıyıya geçmek amacıyla atını Habur suyuna sürdü. Fakat zırhlı olduğu için Habur’u geçemeyip atıyla birlikte sulara gömüldü. Cesedi birkaç gün sonra Habur’un Şemsâniye köyü yakınlarında bulundu. Cenazesi Meyyâfârikin’a götürüldü. Atabegi Humartaş burada onun için “Kubbetü’s-sultan” adıyla meşhur olan bir türbe yaptırdı. Oğlu Sultan I. Mesud 538 (1143-44) yılında babasının mezarını Konya’ya nakletmek istemişse de bu gerçekleşmemiştir.
Kılıcarslan’ın genç yaşta beklenmedik ölümüyle Güneydoğu Anadolu’da ve Kuzey Suriye’de Haçlılar’a karşı yürütülen mücadele ve Anadolu Selçuklu Devleti’nin siyasî birliği zaafa uğradı. Dânişmendliler, durumdan faydalanarak Anadolu’da siyasî güçlerini arttırma ve topraklarını genişletme imkânını buldular. Bizans da Ege bölgesine doğru yayılmaya başlamış olan Türkler’i Batı Anadolu’dan tekrar geriye itme fırsatını yakaladı.