Dr. Cihat Adın, mevsime bağlı oluşan şiddetli rüzgar nedeniyle artışa geçen karbonmonoksit zehirlenmesine karşı uyarıda bulundu. Karbonmonoksit gazının genellikle yakıt olarak kullanılan odun, kömür gibi yakıtların iyi yanmaması sonucu ortaya çıkan bir gaz olduğunu ve kokusuz, renksiz ve sinsi bir gaz olduğunu söyleyen Uzman Dr. Adın, “Karbonmonoksit, karbon kökenli bünyesinde karbon bulunduran bütün odun kömür, doğalgaz ve petrol gibi bütün yakıtlarda bulunan bir molekül. Bunların yanması veya iyi yanmaması sonucunda açığa çıkmaktadır. Karbonmonoksit zehirlenmesi karbon molekülü renksiz, tatsız ve kokusuz bir maddedir. Metan gazı kokusuyla karıştırılmaması ve ya duman görüntüsüyle karıştırılmaması gerekiyor. Çok sinsi bir maddedir. Kandaki oksijenin bağlandığı hemoglabine doğrudan bağlanmak suretiyle oksijenlenmeyi engellemektedir. Bunun açığa çıkma şeklide genellikle rüzgarlı havalarda sobanın veyahut yakıt olarak kullanılan cihazın iyi yanmaması sonucunda evin içinde karbonmonoksit sızmasıyla maruziyetle ortaya çıkmaktadır. Bu karbonmonoksit zehirlenmesi akut veya kronik olarak gerçekleşebilir. Akut gerçekleşen karbonmonoksit zehirlenmesinde daha çok baş ağrısı, halsizlik, gözlerde kızarma, vücutta kızarma ve baygınlık hissi gibi semptomlar ortaya çıkmaktadır” diye konuştu.
Hastalığın daha çok küçük yaştaki çocukları, gebeleri, yaşlıları ve bilhassa kronik kalp hastalığı ve solunum yolu hastalığı olan yaşlıları daha yoğun bir şekilde etkilemekte olduğunu kaydeden Uzman Dr. Adın, “Bu yönde belirtiler fark ettiğimiz anda yapmamız gereken ilk şey ortamın en kısa zamanda havalandırılması, maruz kalan kişilerin yakası, kravatı varsa açılıp rahatlatılması ve derhal 112 vesilesiyle sağlık kuruluşuna başvurmak olmasıdır. Daha çok yurdumuzda güney batı yönünden esmekte olan lodos rüzgarıyla birlikte soba zehirlenmeleri şeklinde kışın yoğunluğu artan bir şekilde acillerimize başvurular olmaktadır. İlimiz içinde aynı şekilde söylemek gerekirse doğalgazın gelmesiyle birlikte aynı anda doğalgaz ve soba yakıtlarına bağlı zehirlenme ortaya çıkabilmekte acillerimizde bu hastalara bütün imkanlarla müdahale etmekteyiz. Ancak burada önemli olan şey korunmak olacaktır” dedi.
“Soba borularının ve yakıtın kalitesinin mutlaka kontrol edilmesi gerekiyor”
Bu noktada yapılması gereken şey kullanılan yakıtın ve sobanın kalitesini mutlaka kontrol etmek, kombi ve şofbenlerin her sene mutlaka kontrolünü ve servi hizmetini sağlamak, bacaların açık olduğundan emin olmak sızma veya eskime varsa bu boruları mutlaka değiştirmek, yatmadan önce daha teferruatlı olarak mutlaka sobanın söndürülmesini sağlamak olduğunu belirten Adın, “Mümkünse doğalgaza yeni geçtiğimiz için bunu da belirtmek gerekiyor, mutlaka ama mutlaka soğuk hava geliyor diye menfez dediğimiz evin içine açılan deliklerin kapanmaması ve oradan havalanmanın sağlanması ve mutlaka evlerde karbonmonoksit dedektörünün bulunması sağlanmalıdır. Hane halkımız büyük olduğu için genelde bir konutta yaşayan birey sayısı daha çok olduğu için, aynı zamanda karbonmonoksitten çocuklar daha çok etkilendiği için ve çocuk sayısı fazla olduğu için karbonmonoksit zehirlenmesinden daha yoğun etkilenme potansiyelimiz olduğu için bu konulara daha fazla ehemmiyet vermemiz gerekmektedir” şeklinde konuştu.
Kapalı ortamda çalıştırılan arabayla aynı ortamda durulmaması bu noktada özellikle trafik polisleri ve itfaiye ekiplerinin gece nöbet şartlarında oldukça dikkat etmelerini tavsiye eden Uzman Dr. Adın, ”Karbonmonoksit zehirlenmesinin önüne geçebilmek için evin mutlaka uygun bir şekilde havalandırılması, soba borularına mutlaka dikkate dilmesi, kapalı ortamda çalıştırılan arabayla aynı ortamda durulmaması bu noktada özellikle trafik polislerimiz ve itfaiye ekiplerimizin gece nöbet şartlarında oldukça dikkat etmelerini tavsiye ediyorum. Boruların ve bacanın her sene temizlenerek kontrol edilmesi evde eğer kombi kullanılıyorsa her sene mutlaka baca ve cihaz bakımının yaptırılması, mümkünse kombinin konut dışarısında balkon gibi mekanlarda konumlandırılması bu eğer mümkün değilse mutlaka kombinin yakınında pencerede bir menfez açılması ve bu menfezin kış şartlarında kapatılmaması gerekmektedir. Salgın süresince hafta sonu kısıtlamalarına bağlı olarak evde geçirilen vakitler artmaktadır. Hane halkı normalden daha büyük bir şekilde evde barınmaktadır. Buna bağlı olarak ta evin ısınma sürecinde karbonmonoksit zehirlenmesi riski artmaktadır. Bunu kontrol edebilmek açısından halkımızın bilhassa sobasına ve kombisine daha dikkatli bir şekilde bakım yaptırması gerekmekte ve zehirlemeye karşı tedbirini alması oldukça önemlidir” dedi.