Koronavirüs salgını yalnızca Türkiye’de değil tüm dünyada ekonomik anlamda ciddi zararlar verdi. Özellikle pandemi sürecinde alınan tedbirler esnafın korkulu rüyası haline gelirken, hükümet zor günler geçiren esnafa tüm gücüyle destek vermeye devam ediyor. Gündemdeki ekonomik destek paketlerine ilişkin Haberler.com’a önemli açıklamalarda bulunan TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanı Dr. Cevdet Yılmaz, Çarşamba günü kapsamlı bir vergi ve borç yapılandırması paketinin Plan ve Bütçe Komisyonu’na geleceği müjdesini verdi.
“YAPILANDIRMA, VERGİSİNİ ZAMANINDA ÖDEYENLERE SORUN OLUŞTURMUYOR”
Kesinleşmiş, dava konusu edilmiş, inceleme ve takip altındaki alacaklar ile matrah artırımını içerecek yapılandırma paketinin komisyondan geçmesi halinde ertesi hafta salı günü yasalaşabileceğini belirten Yılmaz, çok önemli bir konunun da altını çizerek yapılandırmanın vergisini zamanında ödeyenlere yönelik herhangi bir sorun oluşturmayacağını kaydetti.
Yılmaz, “Ana para affedilmiyor, sadece bu gecikme cezalardan doğan yükler hafifletilmiş oluyor” ifadelerini kullandı.
İşte Dr. Cevdet Yılmaz’ın sorulara verdiği yanıtlar;
“Çok önemli bir destek paketini Cumhurbaşkanımız ilan etti geçtiğimiz günlerde. İki grup halinde esnafımız faydalanacak bundan. 1. grupta 235 bin civarında esnafımız var, 2. grupta 1 milyon 150 bin civarında esnaf topladığımızda 1 milyon 384 bin esnafın potansiyel olarak yararlanabileceği bir destek. Ve yapılan hesaplamalara göre 4.6 milyar TL’yi aşkın bir kaynak transfer edilmiş olacak. Bu da karşılıksız bir destek yani bir faiz desteği değil hibe şeklinde olacak. Özellikle hizmet sektörleri kapanma koşullarından dolayı süreçten daha fazla etkilendiler. Hükümetimiz imkanlarını zorlayarak böyle büyük bir hibe destek programı ilan etti. Esnafımıza hayırlı olsun. Başvuru şartlarıyla ilgili detayları herkes Ticaret ve Sanayi Bakanlığı’nın web sitesinden öğrenebilir. Kanuni anlamda uygun olan tüm esnaflarımız destek alacaklardır.
Esnafın öncelikli talebi destekti, bir de TESK Başkanı Bendevi Palandöken, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan faizsiz kredi destek talebi olacağını açıklamıştı. Bununla ilgili bir gelişme olacak mı?
Kredi desteğiyle ilgili zaten mevcut mekanizmalarımız var. Halk Bankası hazineden de destek alarak sübvansiyonlu krediler kullandırıyor öteden beri. Esnafımıza dönük böyle destek programlarımız var. Ayrıca tesk.com kanalıyla esnafın kendi kullandığı kanallarla da bir takım kredi destekleri, düşük faizli destekler esnafımıza sağlanıyor. Ama bu dönem asıl ihtiyaç hibe desteğiydi, esnafımızın beklentisi de böyleydi. Bunu da hükümetimiz karşılamış oldu. Hibe desteği konusunda esnafta da çok ciddi bir memnuniyet olduğunu bizzat gördüm. Bu destek paketi esnafımızı baya bir rahatlatmış durumda. Ama aslolan teşvik tabii ki bu kısıtlamaların kalkması ve normalleşme. Bu konuda da en önemli teşvik aslında aşının çok hızlı bir şekilde hayata geçirilmesi, kurallara tabii ki bir taraftan da uyarak, vaka sayılarını en aza indirmemiz. Ve kademeli bir normalleşmeyle esnafın kendi işine gücüne tekrar geri dönebilmesi. En büyük teşvik bu. Dolayısıyla bu konuyla ilgili hükümetimiz yoğun bir çaba içinde. Çok ciddi anlamda bağlantılar kuruldu, farklı kaynaklardan. Yüksek hacimli aşı tedariği söz konusu, bunlar da hayata geçtiğinde esnafımızı büyük oranda rahatlatmış olacağız.
Salgında en çok yara alan sektörlerden biri turizm sektörü olmuştu. Geçtiğimiz hafta turizm teşvik kanunu da genel kuruldan geçti. Kanunun kapsamı neler? Nasıl destekler verecek turizm sektörüne?
Çok doğru bir tespit. Turizm sektörü gerçekten en çok etkilenen sektör oldu, sadece bizde değil tüm dünyada. Uluslararası kuruluşlar da yüksek etkiye maruz sektörler tanımı yaptıklarında listenin başına turizm sektörünü koyuyorlar. İster istemez seyahat kısıtları, diğer hususlar turizmi çok ciddi anlamda etkilemiş oldu. Geçen yıl biliyorsunuz 40 milyar dolar civarından bir beklentimiz vardı turizmden ancak 12 küsur milyar dolar gerçekleşme sağlanabildi. Bu yılda belli oranda sıkıntılar devam ediyor. Ama önümüzdeki yaz döneminde daha iyi bir performans bekliyoruz. Bu aşılama çalışmalarına paralel bir şekilde. Ama bir taraftan da asıl normalleşme 2024’e kadar sürecek gibi görünüyor, tüm dünyada kademeli bir iyileşme bekleniyor. Bizim turizmimizde de böyle kademeli bir iyileşmeyi göreceğiz. Bu zor süreçte turizmcilerimizin yanında olmaya çalıştı hükümetimiz. Son dönemlerde de 2 önemli adım atıldı. Bir tanesi bahsettiğiniz geçen hafta genel kurulda kabul edilen paketle birlikte turizmcilerin yapılan tahsislerden dolayı devlete ödemeleri gereken kiralar 1 yıl faizsiz bir şekilde ötelendi. 1.3 milyar civarında alacak ötelenmiş oldu. Bu çok ciddi bir destek. İkinci büyük beklentisi turizmcilerin bu kısmi çalışma ödeneğinin uzatılmasıydı. O konuda da kanun olmasa da kararname ile süre uzatıldı.
Turizmcilerimiz rahatlatılmış oldu. Aşılama ve normalleşme adımlarıyla birlikte turizmin kendi doğal mecrası içerisinde canlanmaya başlayacağını görüyoruz. Bu zor dönemde hükümetimiz turizm sektörünün yanında olduğunu gösterdi. Turizm sektörü de fazlasıyla bu desteği ülkemize geri ödeyecektir. Özellikle cari açığının azaltılması noktasında, döviz gelirlerimizin artırılması noktasında, pandemi sonrası dönemde çok ciddi bir canlanma bekliyoruz. Sadece normal konvansiyonel turizmde değil sağlık turizminde de, Türkiye’nin sağlıkta gösterdiği performansın da reklam etkisiyle birlikte Türkiye gerçekten çok sağlam bir sağlık altyapısına sahip olduğunu gösterdi. Sağlık turizmi başta olmak üzere farklı turizm kollarında da gelişmeler bekliyoruz.
Peki Sayın Yılmaz, çarşamba günü Meclis Genel Kurulu’nda bir vergi yapılandırmasına ilişkin görüşme de yapılacak. Kapsamından bahsedebilir misiniz biraz?
Pandemi biliyorsunuz sadece bir sağlık meselesi değil. Bir taraftan sağlığımızı bütün dünyada çok derinden etkileyen bir süreç, bir taraftan da sosyal ve ekonomik büyük etkilerde bulunan bir süreç oldu. Ülkeler ve firmalar bütün dünyada etkilendiler, en gelişmiş dediğimiz ekonomiler çok ciddi bir şekilde etkilendi bu süreçten. İşte bu süreçlerde firmalarımız, vergi ödeyenler, prim ödeyenler, bir takım sıkıntılar yaşadılar doğal olarak.
Bazı sektörleri belki olumlu etkiledi pandemi süreci, işte bilişim gibi, bir takım sektörler, gıda sektörü gibi olumlu etkilenen sektörler de oldu. Ama genel itibarıyla baktığımız zaman vergi mükelleflerini, prim mükelleflerini olumsuz etkileyen bir süreç yaşadık. İşte bu süreçte devletimiz, hükümetimiz, Meclisimiz mükellefleri rahatlatacak adım atma ihtiyacı hissetti. Bir taraftan bu kesinleşmiş alacaklar, bir taraftan dava konusu edilmiş alacaklar, inceleme ve takip altındaki alacaklar, bütün bunlarla ilgili kapsamlı bir yeniden yapılandırma paketi çarşamba günü Plan ve Bütçe Komisyonu’muzun gündemine geliyor. Buna ek olarak matrah artırımı dediğimiz bir hususu da içeriyor bu paket. Yani belli oranda bir vergi beyanında artış olması halinde geçmiş yıllara dönük olarak bir matrah artırımı imkanı da vermiş olacağız. Buna ilave bir takım farklı düzenlemeler de var. Komisyondan geçmesi halinde ertesi hafta da genel kurulda, salı günü tahmin ediyorum görüşülerek yasalaşmış olacak bu paket. Bu da firmalarımızı ciddi anlamda rahatlatmış olacak. Bir taraftan da kamu bütçemize katkısı olacak bu yeniden yapılandırmaların. Yani takipte olan, ihtilafta olan, tahsili geciken alacakların kamuya daha hızlı intikal etmesini sağlayacak. Bütçemizi olumlu yönde etkileyecek bir tedbir olacak.
Vergisini zamanında ödeyenlere yönelik herhangi bir sorun oluşturmuyor bu yeniden yapılandırma. Çünkü hiçbir şekilde ana para affedilmiyor, sadece bu gecikmiş cezalardan doğan yükler hafifletilmiş oluyor. Gecikme cezalarından dolayı oluşan sorunlar giderilmiş olacak.
Bireysel emeklilik sistemi 18 yaş altı için şu anda gündemde. Nasıl avantajları olacak, şu anda bununla ilgili de bir kafa karışıklığı var. Konuya açıklık getirebilir misiniz?
Bu da yine geçen haftaki paketimizin içinde bir unsur. Daha önce Cumhurbaşkanımızın açıkladığı ekonomik reform eylem planının bir maddesiydi bu. Ve bizim kabul ettiğimiz paketle de yasalaşmış oldu. Burada şunu getiriyoruz, mevcut sistemde 18 yaş altı üyelik mümkün olmuyor bireysel emekliliğe. Yeni yaptığımız düzenlemeyle bu kısıtı ortadan kaldırmış olduk. 18 yaş altındaki vatandaşlarımız da artık bireysel emeklilik sistemine başvurup üye olabilecekler ve kamunun verdiği teşviklerden desteklerden faydalanabilecekler.
Detaylarının bireysel emeklilik şirketleriyle görüşülmesi daha doğru. Ama şunu söyleyebilirim bireysel emeklilik tasarruf oranlarımızı yükselten, cari açığımızı aşağıya çeken önemli bir girişim. Son yıllarda da hızla büyüyor bu tasarruf sistemi, önümüzdeki 10 yıllık süreçte yapılan etki değerlendirmesine göre 2,4 milyon ilave kişinin bu 18 yaş altı vatandaşımızın sisteme dahil olacağı bekleniyor. Ve yaklaşık 30 milyar Türk lirası civarında bir artış oluşturacağı bekleniyor, bireysel emeklilik fonlarında. Bu da ülkemizin tasarruf oranlarını artırmada önemli bir etkide bulunacak. Bu fonların kullanımı, profesyonel bir şekilde kullanımıyla da yine ekonomimize de önemli katkılarda bulunması bekleniyor. Dediğim gibi ekonomi reform paketimizin bir parçasıydı, bu şekilde hayata geçirilmiş olacak.”